Şimdi işin başına dönelim ve bir çocuk "hayır" diyebilme ve "hayır"dan anlama yeteneklerini nasıl kazanır, hep birlikte inceleyelim.
"HAYIR" DİYEBİLMEK
Basit bir soru: Bir insan neden "hayır" demek istediği halde "evet" demeyi tercih eder?:
- Kendine başkalarından daha az değer verdiği için (iyilik yapmayı abartmak)
- Değer verdiği kişiyi üzmemek/kaybetmemek için
- Karşısındaki kişiden/otoriteden korktuğu için
- Yalnız kalmaktan çekindiği için
- Fırsatları kaybetmemek için
- Çatışmamak için
Yukarıdaki maddelere baktığımızda değersizlik, korku, kaygı, kaçınma gibi duyguları ve aynı zamanda eylemlerin birincil tekil şahıs tarafından gerçekleştirildiğini görüyoruz. Bir de bir çocuk neden "hayır" diyemez, buna bakalım:
- Korkutulduğu için
- Manipüle edildiği için
- Bir birey yerine koyulup kendisine değer vermesi ve kendisini sevmesi öğretilmediği için
Bu maddelerde ise kişinin, başka bir kişi tarafından bir eyleme maruz bırakıldığını açıkça görebiliyoruz. Çocuklara istemedikleri ve tehlikeli durumlarda "hayır" diyebilme becerisini kazandırmak için öncelikle rol model yani iyi birer örnek olmayız. Eğer siz istemediğiniz durumlarda "hayır" der ve çocuğun bunu görmesini sağlarsanız, sizden öğrenmiş olacaktır. Bunun yanı sıra, çocuklara bir birey olarak saygı göstermeliyiz. Onların, yarının yetişkinleri olduğunun bilincinde hareket edersek onlara karşı daha dikkatli olabiliriz. Eğer bir şeyi istemiyorlarsa çocukları zorlamak oldukça yanlış olacaktır. Örneğin; bir çocuk, onu gıdıklamanızı istemiyorsa ve bunu açıkça söylemişse onu gıdıklamak büyük bir hata olacaktır. Aksi taktirde "Ben senin annenim, ben senin amcanım bir şey olmaz, sevmeyelim mi? Ama kendini gıdıklatmazsan sana hediye almam, seni bir daha sevmem." diyerek çocuğu zorlamak, onun otoriteye ve sevdiklerine karşı "hayır" deme yeteneğini elinden almak olacaktır. Ayrıca istediğiniz bir şeyi karşınızdaki çocuk yapmayınca ona küsmek de psikolojik şiddet ve onu manipüle etmektir.
"HAYIR"DAN ANLAMAK
Çocuğunuz olsun olmasın mutlaka söz dinlemeyen, laftan anlamayan, dediğim dedik, söylenenlerin tam tersini uygulayan çocuklara şahit olmuşsunuzdur. Kimi zaman markette istediğini aldırmak için kendini yere atıp çığlıklar içinde ağlayan, kimi zaman da istediği yapılmadığı için etrafına şiddet uygulayan çocuklar "hayır"dan anlamazlar! Neden mi? Çünkü onlara ağlayarak, şiddet uygulayarak, duygu sömürüsü yaparak istediğini eninde sonunda almak öğretilmiştir. Bu çocuklar birer yetişkin olduklarında ise:
- Etrafındaki insanlara, hayvanlara ve nesnelere şiddet uygulayan ve bundan zevk alan,
- Kıskanç,
- Sevdiğini söylediği insanlara karşı kısıtlayıcı,
- Bencil,
- Kendi dediğinin dışına çıkılmasına asla izin vermeyen,
- Manipüle edici (duygu sömürüsü,karşısındaki ezme ve kontrol etme),
- Her şeyin doğrusunu sadece kendisinin bildiğini sanan ve bunu iddia eden,
- Sinirlendiğinde bağıran,
- Yargılayıcı,
- Olumsuz eleştirilerde bulunan,
- Tüm olumsuz durumlara karşı sadece öfke ile tepkide bulunan,
- İntikam alan ve bunun için planlar yapan yetişkinler olurlar.
Gördüğünüz üzere hem kendilerinin hem de etraflarındaki insanların hayatlarını kabusa çevirirler.
Bir çocuğa, ona "hayır"dan anlamayı öğretmek istiyorsanız öncelikle çocuğun psikososyal gelişim dönemi bilgilerine sahip olmanız gerekmektedir:
Bir çocuğa, ona "hayır"dan anlamayı öğretmek istiyorsanız öncelikle çocuğun psikososyal gelişim dönemi bilgilerine sahip olmanız gerekmektedir:
- 0-1,5 yaş aralığında ihtiyaçları güvenle karşılanan bebek, ilerleyen yaşlarda mutlu ve güven duyan bir birey olur. Tam tersi durumda ise bireyde madde bağımlılığı, karamsarlık ve içine kapanık olma durumları gözlenebilir.
- 1-3 yaş aralığında çocuk, bağırsak kontrolünü sağlamaya çalışmaktadır. Bu dönem "inatçılık" dönemidir. Çocuk, bir birey olduğunu kanıtlama çabasındadır. Eğer bu dönemde anne-baba ve etrafındaki diğer yetişkinler çocuğa destek olup onu motive ederlerse ilerleyen yaşlarda adil davranan, saygılı ve güven duyan bir birey olur. Tam tersi durumda ise kuralcı, katı, kendinden utanç uyma, kendini kötü bir birey olarak algılama durumları gözlenebilir.
- 3-5 yaş aralığında çocuk, cinsel konuları merak eder. Ayrıca arkadaşlık ilişkilerinin temelini atar. Bundan dolayı çocuğun cinsel konulardaki tüm merakı doğru bir şekilde giderilmeli, asla merakı yüzünden aşağılanmamalı, ayıplanmamalı ve cezalandırılmamalıdır. Aksi durumda ileride cinsel problemleri ile boğuşan bir birey olacaktır. Ayrıca bu dönemde çocuk, arkadaşları ile sık sık kavga edebilir. Bu, onun gelişimi açısından normal bir durum ve güçlü bir dürtüdür. Şiddet uygulayan çocuğa sözel ya da fiziksel şiddet uygulamak, onun ileride egosu yüksek, saygısız ve insanları kendi görüşüne uymaya zorlayan bir birey haline getirecektir. Tam tersi, çocuğa yaptığı davranışı açıklamasına izin vermek ve sonra da bu davranışın zarar verici olduğunun çocuğa açıklanması, iyi bir model olunması çocuğun ileride saygılı ve sorumluluk sahibi bir birey olmasını sağlayacaktır.
"Hayır"dan anlayan bir birey yetiştirmenin bir başka önemli noktası ise "empati" yeteneğidir. Empatiyi eşduyum olarak da adlandırabiliriz. Yani, bir başkasının duygu, düşünce ve davranışının altında yatan güdüyü (motivasyonu, sebebi) anlamak ve içselleştirmektir. 0-2 yaş aralığında değerli olduğunu hisseden, annesinin onu yalnız bırakmayacağına, her ihtiyacında onun yanında olacağına ve onu koruyacağına güvenen bebekler acıma, vicdan ve merhamet duygularını geliştirirler. Fakat 2 yaşından önce bir bebeğin "ben" ve "başkaları" ayrımı yapması çok zordur. Bu yaşlarda sadece empatinin temeli atılır.
2 yaşından sonra çocukla birlikte duygu çalışmaları yapılabilir. Örneğin; farklı duyguları gösteren kartlar kullanın ve karttaki ifade hakkında bir hikaye anlatın. Bir başka örnek; çocuğun arkadaşı oyuncak yüzünden ağladığında çocuğunuza "Arkadaşın şu anda o oyuncağı çok istiyor ve elde edemediği için üzülüyor." şeklinde başkalarının ne hissettiğini açıklayın.
Psikolojik Danışman Özge Erden
Psikolojik Danışman Özge Erden
Yorumlar
Yorum Gönder