Tam 6 ay boyunca ilk host family de kaldıktan sonra rematch yapıp yeni bir host family yanına geldim ve onlarla da 6 ay dolmak üzere. Ayrıca au pair senemi de tamamlamak üzereyim. 6 aydır birlikteyiz ve henüz bir problem yaşamadık. Açıkçası çözülemez bir problem yaşayacağımızı da düşünmüyorum. Umarım... :)
Ben önce aile ile Illinois eyaletinde 2 ay yaşadıktan sonra Wisconsin eyaletine taşındık. Eve ilk geldiğimde 1 ay kadar bakıcı ile birlikte aynı anda çalıştık. Bu çok önemli bir nokta! Evdeki bakıcıdan çok şey öğrendim. Onun oturup kalkması, aile ile sohbeti, aralarındaki seviye, birbirlerine karşı davranışları, aile varken ya da yokken neler yaptığı, çocuklara nasıl davrandığı, çalışırken nasıl giyindiği gibi birçok noktalarda onu gözlemledim. Şunu diyebilirim ki; hayret ettim! Çok rahat, hiçbir işe karışmayan, elinde telefon, temizlik yapmayan, çocukları öğle uykusuna yatırınca havuza giren, kalçanın alttan göründüğü tarzda kısa şortlar giyen, çalışma saatinde elinde telefonla koltukta uzanan, tv izleyip keyif yapan bir bakıcı... :) Hayal gibi ama gerçek. Önceleri Amerikalı bir bakıcı olduğu için böyle rahat davrandıklarını düşünüyordum ama öyle değilmiş.
6 aydır birlikteyiz ve oda toplama, çamaşır yıkama, yatak yapma, banyo yaptırma, bulaşık yıkama, ortalığı süpürme gibi hiçbir görevim yok. Sadece çocukları okuldan alıyorum, birlikte kütüphane, park, etkinlik gibi yerlere gidiyoruz (benim isteğim ile), öğle yemeklerini hazırlıyorum (mikrodalga yemeği yani 5 dakikalık iş), tabaklarını bulaşık makinesine yerleştiriyorum, sonra öğle uykularına yatırıyorum ve uyandıkları zaman benim çalışma saatim olmuyor. Sabah benim çalışma saatimden önce kahvaltı yaptıkları için orada da bir sorumluluğum yok. Onlar uyurken ben de koşu bandında oluyorum, İngilizce çalışıyorum, Netflix izliyorum, telefonla görüşmelerimi yapıyorum, kitap okuyorum, yazı yazıyorum... Kısacası host family beni büyük bir abla olarak görüyor ve amaçları beni kullanmak değil. İngilizce ve master için çok çalıştığımı biliyorlar ve beni destekliyorlar. Çalışmadığım zamanlarda aile etkinliklerine her zaman davetliyim. Hiçbir zaman beni ayırmıyorlar. Birlikte yemeğe, dondurma almaya, mısır yemeğe gidiyoruz ve ben hiçbir zaman ödemiyorum çünkü düşünceli ve kibar insanlarla birlikteyim. Bana asla para ödetmiyorlar ve her zaman ne istesem alıyorlar. Evde bir alışveriş listemiz var ve oraya ne istersem yazabiliyorum. Ayırca üçüncü arabalarını bana verdiler. Spor salonu üyeliği yaptırdılar. Sim kartımı aldılar ve faturamı onlar ödüyorlar. Sınırsız konuşma, sınırsız mesajlaşma ve 25 gb interneti olan bir hattan bahsediyorum. Odama tv, playstation koydular. Üşüyorum diye anneanne 3 tane yorgan gönderdi. Her sabah birlikte koşuya gidiyoruz. Akşamları oturup sohbet ediyoruz ya da bodrum kata kurduğumuz küçük sinemada film izliyoruz. Tipik bir aile gibiyiz ve her zaman birbirimize karşı dürüstüz.
Geçenlerde çocuğun beslenme çantasını unutmuşuz ve buna güldük. Önceki aile olsa burnumdan getirirdi, sanki sadece benim sorumluluğummuş gibi. Yine önceki ailede çocuklar ve bebekler soğuk almıştı ve ben de onlardan soğuk kapmıştım. Bundan önceki yazılarımda bahsettim mi hatırlamıyorum ama anne bana odana çık ve çocuklarımdan uzak dur diye uyarı yapmıştı. Bütün gün odamda hapis kalmıştım. Tabiri caizse ne ekmek ne de su... Bir mesaj bile atmadı, kapımı çalıp nasılsın demedi. Mutfağıma inme, dedi. Fakat bu yeni ailemde hasta oldum ve ilaçlarıma kadar aldılar. Türkiye'ye tatile gittim, her gün görüntülü konuştuk, her gün! Öyle aileden biri gibiyim ve çok mutluyum. Bu yüzden ikinci sene de au pair olarak kalmaya karar verdim. Sanmıyorum ki Amerika'da böyle güzel insanlar bulmak kolay bir şey olsun. İlk 6 ayın acısına bu insanlar yarama merhem oldu ve hayallerime tutunmama vesile oldular. Ne kadar teşekkür etsem azdır.
I love you guys!
Ben önce aile ile Illinois eyaletinde 2 ay yaşadıktan sonra Wisconsin eyaletine taşındık. Eve ilk geldiğimde 1 ay kadar bakıcı ile birlikte aynı anda çalıştık. Bu çok önemli bir nokta! Evdeki bakıcıdan çok şey öğrendim. Onun oturup kalkması, aile ile sohbeti, aralarındaki seviye, birbirlerine karşı davranışları, aile varken ya da yokken neler yaptığı, çocuklara nasıl davrandığı, çalışırken nasıl giyindiği gibi birçok noktalarda onu gözlemledim. Şunu diyebilirim ki; hayret ettim! Çok rahat, hiçbir işe karışmayan, elinde telefon, temizlik yapmayan, çocukları öğle uykusuna yatırınca havuza giren, kalçanın alttan göründüğü tarzda kısa şortlar giyen, çalışma saatinde elinde telefonla koltukta uzanan, tv izleyip keyif yapan bir bakıcı... :) Hayal gibi ama gerçek. Önceleri Amerikalı bir bakıcı olduğu için böyle rahat davrandıklarını düşünüyordum ama öyle değilmiş.
6 aydır birlikteyiz ve oda toplama, çamaşır yıkama, yatak yapma, banyo yaptırma, bulaşık yıkama, ortalığı süpürme gibi hiçbir görevim yok. Sadece çocukları okuldan alıyorum, birlikte kütüphane, park, etkinlik gibi yerlere gidiyoruz (benim isteğim ile), öğle yemeklerini hazırlıyorum (mikrodalga yemeği yani 5 dakikalık iş), tabaklarını bulaşık makinesine yerleştiriyorum, sonra öğle uykularına yatırıyorum ve uyandıkları zaman benim çalışma saatim olmuyor. Sabah benim çalışma saatimden önce kahvaltı yaptıkları için orada da bir sorumluluğum yok. Onlar uyurken ben de koşu bandında oluyorum, İngilizce çalışıyorum, Netflix izliyorum, telefonla görüşmelerimi yapıyorum, kitap okuyorum, yazı yazıyorum... Kısacası host family beni büyük bir abla olarak görüyor ve amaçları beni kullanmak değil. İngilizce ve master için çok çalıştığımı biliyorlar ve beni destekliyorlar. Çalışmadığım zamanlarda aile etkinliklerine her zaman davetliyim. Hiçbir zaman beni ayırmıyorlar. Birlikte yemeğe, dondurma almaya, mısır yemeğe gidiyoruz ve ben hiçbir zaman ödemiyorum çünkü düşünceli ve kibar insanlarla birlikteyim. Bana asla para ödetmiyorlar ve her zaman ne istesem alıyorlar. Evde bir alışveriş listemiz var ve oraya ne istersem yazabiliyorum. Ayırca üçüncü arabalarını bana verdiler. Spor salonu üyeliği yaptırdılar. Sim kartımı aldılar ve faturamı onlar ödüyorlar. Sınırsız konuşma, sınırsız mesajlaşma ve 25 gb interneti olan bir hattan bahsediyorum. Odama tv, playstation koydular. Üşüyorum diye anneanne 3 tane yorgan gönderdi. Her sabah birlikte koşuya gidiyoruz. Akşamları oturup sohbet ediyoruz ya da bodrum kata kurduğumuz küçük sinemada film izliyoruz. Tipik bir aile gibiyiz ve her zaman birbirimize karşı dürüstüz.
Geçenlerde çocuğun beslenme çantasını unutmuşuz ve buna güldük. Önceki aile olsa burnumdan getirirdi, sanki sadece benim sorumluluğummuş gibi. Yine önceki ailede çocuklar ve bebekler soğuk almıştı ve ben de onlardan soğuk kapmıştım. Bundan önceki yazılarımda bahsettim mi hatırlamıyorum ama anne bana odana çık ve çocuklarımdan uzak dur diye uyarı yapmıştı. Bütün gün odamda hapis kalmıştım. Tabiri caizse ne ekmek ne de su... Bir mesaj bile atmadı, kapımı çalıp nasılsın demedi. Mutfağıma inme, dedi. Fakat bu yeni ailemde hasta oldum ve ilaçlarıma kadar aldılar. Türkiye'ye tatile gittim, her gün görüntülü konuştuk, her gün! Öyle aileden biri gibiyim ve çok mutluyum. Bu yüzden ikinci sene de au pair olarak kalmaya karar verdim. Sanmıyorum ki Amerika'da böyle güzel insanlar bulmak kolay bir şey olsun. İlk 6 ayın acısına bu insanlar yarama merhem oldu ve hayallerime tutunmama vesile oldular. Ne kadar teşekkür etsem azdır.
I love you guys!
Yorumlar
Yorum Gönder